Ticaretin uluslararası boyutlardaki hızla büyümesiyle birlikte, yurt dışına yapılan ithalat ve ihracat işlemleri de giderek daha karmaşık hale gelmiştir. Bu bağlamda, Türkiye’deki gümrük düzenlemeleri ve yükümlülükler de sürekli olarak güncellenmektedir. 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun, özellikle ticaretle uğraşan işletmelerin ve şahısların yurt dışına gönderilen eşya ve malların bedellerini belirli bir süre içinde ülkeye getirmelerini düzenleyen önemli bir hukuki çerçeve sunmaktadır.
Bu çerçevede ihracat bedelinin mevzuatta belirlenen kurallara göre yurda getirilmesi zorunludur. Aksi takdirde yani fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içerisinde bedeller yurda getirilmemişse aracı bankalar durumu ilgili vergi dairesine ihbar edecektir. Devamında vergi dairesi ilgili işlemleri uygulayacak, mevzuata aykırılıklar giderilmediği takdirde durum savcılığa ihbar edilecektir. İhbarı alan savcılık, yasal mevzuata uygun olmayan ihracat işlemleri için idari yaptırım kararı düzenleyerek bu kararda "Alacakların Süresi İçerisinde Yurda Getirilmemesi Suretiyle 1567 Sayılı Kanuna Aykırılık Etmek" kabahatiyle ihracatçıya idari para cezası uygulayacaktır.
Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki, idari para cezaları yurda getirilmeyen ihracat bedelinin üzerinden yüzdelik olarak belirlenmektedir. Nitekim, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'a göre idarenin düzenleyici işlemlerine aykırı davranan kişi, 3.000 Türk Lirasından 25.000 Türk Lirasına kadar idarî para cezası ile cezalandırılır. Bu tutar her sene için değişmektedir. İhracat bedelini yurda getirmeyen kişi hakkında ise yurda getirilmekle yükümlü olunan paranın %5’i kadar para cezasına karar verilir. Dolayısıyla, ihracat bedelleri genellikle Euro/Dolar para birimleri üzerinden belirlendiğinden takdir edilecek idari para cezası da bu para birimlerine göre artış gösterecektir. Bu nedenle gümrük mevzuatı konusunda alanında uzman bir hukukçuya danışılarak idari yaptırım kararının inceletilmesi, ihracatçıyı büyük bir mali külfetten kurtarabilecektir.
Zira anılan idari yaptırım kararına itiraz etmek mümkündür. Şayet itiraz dilekçesinde mevzuat ve gerekçeler doğru gösterilirse bu durumda bedeller yurda getirildiği halde gümrük mevzuatından kaynaklanan belgelerin eksikliği, vergi dairesinin hatalı değerlendirmesi, ödeme ve transfer şekillerinin dikkate alınmaması gibi sebeplerle idari para cezasının düşürülmesi veya tamamen iptali sağlanabilecektir. Bu nedenle idari para cezası tebliğ edildiğinde itiraz edilip edilemeyeceğini değerlendirmek gerekir.
Görüldüğü üzere, zamanında başvuru yapmak, gerekçelerinizi düzgün bir şekilde sunmak ve her adımı dikkatle takip etmek cezaların ortadan kalkmasına veya hafifletilmesine yardımcı olacaktır. Ve tüm bunları doğru bir şekilde yönetmek için bir avukattan destek almak, sürecin başarısını artıracaktır. Bu nedenle yapacağınız itiraza rehberlik ederek cezaların hafifletilmesi veya iptal edilmesi ve nihayetinde önemli bir mali yükten kurtulmanız için alanında uzman bir avukata danışmanızı öneriyoruz.
Olgun Hukuk- Av. Ümit OLGUN
İdare - Vergi ve Vatandaşlık Hukuku Departmanı
Av. Rabia KIRAÇ & Av. Ayşe Dilara ESEN
Yorumlar (0)