Dolandırıcılık suçunda fail, failin hileli davranışlarla muhatabı aldatarak onun ya da üçüncü bir kişinin zararına olarak, kendisi ya da bir başkası lehine yarar sağlamaktadır. Buradaki failin tipik özelliği hileli davranışlarla muhatabını aldatmaktır. Bu nedenle suçun oluşması için öncelikle "hile" unsuru aranmaktadır. Bu hilenin başkasının iradesi üzerinde etki edebilecek nitelikte olması gerekir.
Dolandırıcılık suçunun oluşması için hileli davranışın mağdurun iradesinin hatalı oluşmasını, bu suretle yarar elde edilmiş olmasını amaçlamış olması gerekir. Bu nedenle hilenin somut olayda muhatap tarafından ciddiye alınmaması halinde suç teşebbüs aşamasında kalır, hilenin muhatabı aldatma kabiliyetini olmaması halinde ise işlenemez suç vardır. Diğer bir deyişle mağdurun aldatılmış olması şarttır. Mağdurun aldanmaması üzerine failin mağdura karşı zor kullanarak yarar elde etmesi halinde yağma, mağdurun rızası olmadan malvarlığının alınması halinde hırsızlık suçu oluşacaktır. Yine dolandırıcılık suçunun söz konusu olması için aldatıcı davranışların gerçek kişiye yönelik olması gerekir.
Bununla beraber dolandırıcılık suçunun oluşması için mağdurun zayıf da olsa algılama yeteneği bulunmalıdır. Mağdurun algılama yeteneği yoksa koşulları varsa hırsızlık suçu söz konusu olacaktır. Dolandırıcılık suçunun oluşumu için hileli eylem sonucunda failin ya da üçüncü bir kişinin maddi yarar elde etmesi, yani mağdurun malvarlığının zarara uğraması gerekir. Bu zarar malvarlığı üzerinde gerçekleşmiş olmalıdır. Bu zarar mağdurun pasiflerinde artış, aktiflerinde azalış şeklinde gerçekleşebilir. Görüldüğü üzere dolandırıcılık suçunun birçok unsuru vardır. Bu unsurlardan birinin olmaması eylemin başka bir suç olarak kabul edilmesine neden olur.
Dolandırıcılık suçu şikayete tabi olmayıp, bu suçun işlendiğini haber alan savcılık re'sen (kendiliğinden) harekete geçer ve gerekli soruşturma işlemlerini başlatır. Bu durumda suç şüphesi altına bulunan kişinin soruşturma işlemlerinin başından itibaren süreci doğru takip etmesi özellikle ifade alma anından itibaren alanında uzman bir avukattan yararlanması önem arz etmektedir. Yapılacak yargılama sonucunda ise dolandırıcılık suçunu işleyen kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak TCK m.158'deki nitelikli hallerin işlenmesi halinde verilecek ceza artırılacak, madde 159 ve 160'da düzenlenen daha az cezayı gerektiren hallerin varlığı halinde ise mağdurun şikayeti varsa cezada indirim yapılabilecektir. Bu suç nedeniyle yapılacak yargılama sonucunda fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme kararlarının verilebilmesi mümkündür. Bu nedenle gerek fiilin dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığı, gerek suçun nitelikli hali mi basit hali mi olup olmadığının bir avukatla görüşülmesi ve sürecin yine bir avukatla yürütülmesi gerekir. Bu nedenle dolandırıcılık suçu ile karşı karşıya kalmanız halinde alanında uzman bir avukatın hukuki yardımından faydalanmanızı öneririz. Dolandırıcılık suçu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz diğer blog yazılarımıza göz atabilirsiniz.
Olgun Hukuk Konya- Av. Ümit Olgun
Tazminat - İdare - Ceza Hukuku Departmanı
Av. Rabia KIRAÇ
Stj. Av. Figen ÇİÇEK
DETAYLI BİLGİ İÇİN
TELEFON VE WHATSAPP:+90 (553) 048 68 12
MAİL ADRESİ : olgunhukukburosu@gmail.com
Yorumlar (0)