Kamulaştırma, eski tabirle istimlak, Devlet kurumlarının, kişilere ait olan taşınmazları Devlet gücünü kullanarak ve genellikle bir bedel ödeyerek almasıdır. Bu işlem yapılırken öncelikle satın alma usulüne başvurulur. İlgili kurum, kişilere bir kamulaştırma bedeli teklif eder, taşınmaz sahibi bu bedeli kabul ettiği ve uzlaşma tutanağını imzaladığı takdirde kamulaştırma işlemi bu bedel üzerinden kesinleşir; mülk, devlet kurumuna geçer.

Taşınmazı kamulaştırılan şahsın, bedeli düşük bulması ve kabul etmemesi durumunda ise ilgili kurum dava açmak zorunda kalır. Bu dava, “Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil” davasıdır. Bu davanın açılması kötü bir şey değildir. Devlet kurumu mahkemeye başvurarak bir kamulaştırma bedeli belirlemesini ve bedelin ödenmesi halinde taşınmazın kendi adına tapuda tescilini ister.

Dava sırasında keşif yapılır ve bilirkişi raporları alınır. Alınan bu raporlarda bedel belirlemesi yapılır. Mahkeme de bu raporlara istinaden taşınmazın bedeline karar verir. Karar gereğince taşınmaz tapuda ilgili kurum adına tescil edilir.

Kamulaştırma bedelinin belirlenmesine ilişkin aşamalar kabaca böyledir. Bedeli düşük bulan kişinin ne yapacağı bu aşamalardan hangisinde olduğuna bağlıdır. Aşamalara göre yapılması gerekenler şöyledir:

1-Devlet kurumu tarafından teklif edilen tutarın düşük olması durumunda uzlaşma tutanağı imzalanmamalı ve kurumun dava açması beklenmelidir.

2-Dava sırasında bilirkişi raporunda belirlenen tutar düşükse rapora tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde itiraz edilmelidir.

3-Mahkeme tarafından bedel belirlenmiş ve karar verilmişse üst mahkemeye başvuru yapılmalıdır.

Ve tabiki bu işlemler sırasında teknik ve hukuki olarak destek alınmalıdır. Zira mahkeme tarafından kuru itirazlar dinlenmez, itirazın içeriğinin dolu olması gerekir. Kamulaştırma konusunda uzman hukukçular ve teknik anlamda donanımlı kişilerle çalışmak bu anlamda önemlidir.

Olgun Hukuk – Av. Ümit Olgun

Kamulaştırma ve İmar Hukuku Departmanı