Türkiye’de nüfus kayıtları, bireylerin doğum, ölüm, evlenme gibi medeni hallerini resmi şekilde belgeleyen ve hukuki sonuçlar doğuran kayıtlardır. Ancak bazı durumlarda, nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı iddiası ile mahkemeye başvurularak yaşın küçültülmesi veya büyütülmesi talep edilebilir.
Yaş düzeltme davaları, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve Medeni Kanun hükümleri çerçevesinde değerlendirilir. Özellikle Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesi gereği, nüfus kayıtlarında değişiklik ancak mahkeme kararı ile mümkündür.
Bu bağlamda, yaş küçültme davası, bireylerin doğum tarihinin resmi kayıtlardaki tarihten daha sonra olduğunun ileri sürülmesiyle açılan ve sonuçları itibariyle önemli hukuki etkiler doğuran bir dava türüdür. Yaş küçültme davası ile amaçlanan, bireyin gerçek doğum tarihinin tespit edilmesi ve bu tarihin nüfus kayıtlarına yansıtılmasıdır. Ancak mahkemeler, bu tür davalarda keyfi taleplere izin vermez. Gerçekten yaşın farklı olduğunu kanıtlayan somut delillerin sunulması gerekir. İşte bu nedenle mahkeme tarafından bazı şartlar aranmaktadır. Dış görünüşün yaşla uyumlu olmaması, doğumun hastane dışında gerçekleşmiş olması, tıbbi raporlar ve tanık beyanları başta olmak üzere pek çok delil aranmaktadır. İşbu sürecin daha sağlıklı yürütülebilmesi adına alanında uzman bir avukattan yardım almanızı tavsiye ederiz.
Olgun Hukuk- Av. Ümit OLGUN
Aile- Miras- Kişiler Hukuku Departmanı
Av.Tuğba ÖZKALAYCI & Av. Ayşe İŞLER
Yorumlar (0)