Müvekkillerimiz ve danışanlarımız tarafından bu soru sıklıkla sorulmaya başladığından bu yazıyı kaleme alma gereksinimi duyduk. Öncelikle belirtmek gerekirki polis, adli bir vaka olduğunda bu olayı aydınlatmak için araştırmalar yapar. Yürüttüğü araştırma çerçevesinde gerekli görülürse vatandaşların bilgisine başvurmak için onları arayabilir. Bu durum vatandaşlar tarafından maalesef sıklıkla karşılaşılan dolandırılma vakaları nedeniyle şüphe ile karşılanabilir. Fakat tarafınızdan para,banka bilgisi gibi mali veriler istenmediği sürece normal bir durumdur ve günümüzde polisin sıklıkla başvurduğu bir yöntemdir. Zira teknolojinin getirdiği hız ve avantaj her alanda olduğu gibi kolluk kuvvetlerince de kullanılmaktadır. Böyle bir arama ile karşılaştığınızda paniklemeden dinlemenizi, hangi polis memuruyla konuştuğunuzu anlamak adına arayan memurun ismini almanızı ve çağrıldığınız karakola gidip ifade vermenizi öneririz. Nitekim kolluk tarafından yapılan çağrıya uymamanız durumunda koşullar oluşmuşsa hakkınızda zorla getirme kararı çıkarılabilecektir. Tabiki şüpheli veya müşteki sıfatıyla dinlenilmek üzere çağırıldığınız ifadeye alanında uzman bir avukatın refakatiyle gitmenizi öneririz. Zira alınan ilk ifade düzenlenecek iddianame veya verilecek KYOK kararının temel taşını oluşturabilir. İlk ifadenin yanlış anlaşılmalara sebebiyet verilmesiyle gereksiz davaların açıldığını, yargının iş yükünün arttığını, tarafların yüksek miktarlarda yargılama giderlerine katlanmak zorunda kaldığını defalarca tecrübe ettik. İfadeye çağrılan şahıs, ne kadar eğitimli ve tecrübeli olsa da heyecanının tetiklenmesiyle şahsı ve/veya yakınları aleyhine sonuç doğuracak beyanlarla inanılmaz hatalar yapmakta ve bu hatalar sonucunda kendisini Ağır Ceza Heyetinin karşısında bulmaktadır. Bu nedenlerle bu tip bir ifade esnasında, suç her ne tür olursa olsun, nacizane tavsiyemiz yanınızda avukatınızın bulunması yönünde olacaktır.

Olgun Hukuk-Av.Ümit OLGUN

Tazminat-İdare-Ceza Hukuku Departmanı

Av.Rabia KIRAÇ-Stj. Av. Tuğba ÖZKALAYCI