Vekaleten görev yapan din görevlilerinin (imam-hatip, müezzin-kayyım) maaşları bazı müftülüklerce eksik ödenmekte, kanuni sınırın altında hatta asgari ücretin dahi altında kalabilmektedir. İdari başvuruya rağmen ücretlerin eksik ödenmeye devam etmesi halinde idare mahkemesinde dava açılması gerekmektedir. Zira düşük ücret ödenmesi kanunlara aykırıdır.        

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146.maddesinde şöyle der:

“Bu Kanun gereğince ödenecek aylık, taban aylığı, kıdem aylığı zam ve tazminatlar ile diğer ödemeler toplamının brüt tutarı, bulunulan yerde İş Kanunu gereğince işçiler için tespit olunan asgari ücretin aylık tutarından az olamaz: az olması halinde, aradaki fark memurun diğer özlük hakları ile ilgilendirilmeksizin tazminat olarak ödenir.”

Yani memur maaşı asgari ücretten az olamaz. Vekil din görevlileri vekil de olsa memurdur.

Esas belirleyici olan ise Devlet Memurları Kanunu’nun 175.maddesidir:

“Bir göreve vekaleten atanan memurlara vekalet edilen görevin kadro derecesinin birinci kademesinin üçte biri, açıktan atananlara ise (Köy ve kasaba imamlığı kadrolarına atananlara 146 ncı maddede yazılı asgari ücret aylık tutarından aşağı olmamak üzere) üçte ikisi verilir. Bulundukları yerden başka bir yerdeki bir göreve vekalet suretiyle atananlara, Harcırah Kanununun geçici görevle başka yere gönderilenlere ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak, kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet edenlere vekalet aylığı ödenebilmesi için, vekilin asilde aranan şartları taşıması zorunludur.”

Bu durumda vekil olan din görevlisi vekalet ettiği görevin kadro derecesinin birinci kademesinin üçte biri ya da üçte ikisini almalıdır. Dava açıldığı takdirde geriye dönük olarak alamadığı ücretler de ilgili idarede tahsil edilebilecektir.

Olgun Hukuk – Av. Ümit Olgun

İdare, Vergi ve Vatandaşlık Hukuku Departmanı